Reenkarnasyon ile ilgili en sık sorulan sorulardan biri bizim ailemizi seçip seçmediğimiz konusundadır ve seçiyorsak, neden?
Cevap, tabii ki, evet…. Ailemizi seçiyoruz. Yine de seçtiğimiz sadece aile değil bu ailenin sunduğu hayat tarzı, kişilikler ve tecrübedir. Bu seçimde meleklerimizin özellikle etkisi vardır. Gelen varlığa birçok aile cazip görünebilir ve sadece meleklerin yardımıyla doğrusu seçilir. Ailemizle tamamen mutsuz olsak bile – çoğumuz bir veya birçok defa böyle hissetmişizdir – bizimki ruhumuzun karmik ihtiyaçları için doğru olanıdır.
Melekler akaşık kayıtlara ulaşarak, varlığın geçmişte yaptıklarını, niyetlerini ve tecrübelerini dikkate alır. Ruhun bedenlenme zamanı geldiğinde büyük bir çaba ve koordinasyon gerekir. Yalnız yaşayan bir anneye mi doğmalıdır, evlatlık mı olmalıdır yoksa fedakâr, sevgi dolu bir ailemi olmalıdır?
Olasılıklar varlığa dikkatle anlatılır. Hayat boyu kolay bir karma, rahatlık ve bolluk, büyüme ve zorluklarla başa çıkmak için çok az fırsat verebilir. Fakat hayat boyu zor bir karma geçmiş tecrübelerini dengelemesi için ruhun ihtiyacı olanıdır ve hızlandırılmış bir tempoda ilerleyebilir.
Yoksulluk içindeki yalnız yaşayan bir anneye doğmuş olmak, örneğin; hayat boyu yaşanmış bencilliğin bitmemiş karmasının çözülmesine yardımcı olur. Varlığın, bir asker olarak yaralayıp öldürmekten zevk aldığı bir başka hayatın karması kısa bir bacak ve topallamak gibi fiziksel bir özürlü olarak doğmasıyla çözülebilir. Burada problem ruhun öldürmesi değil diğerlerine acı çektirmekten hoşlanmasıdır. Bu evrensel yasanın sevgi ve merhameti ile aynı doğrultuda değildir. Varlık, ölüm zamanında hala merhamet ve acımayı öğrenmemişse, onunki bitmemiş karma sayılır.
Akaşık kayıtların melekleri sabırla, itiraz eden varlığa niçin lüks bir hayattan ziyade mahrumiyet yaşayacağı bir hayat yaşamaya ihtiyacı olduğunu anlatırken doğum olayı gerçekleşiyor olabilir. Bu niçin birçok bebeğin ağlayarak doğduğunu anlatabilir.
Doğum tecrübesinden önce birçok ruh gelişmekte olan embriyo veya cenine girer çıkar veya “ziyaret eder”. Bu gidiş gelişler doğumdan altı ay sonrasına kadar devam edebilir. Bazen ruh cenine döllenme anında girer ve sonuna kadar orada kalır. Diğer zamanlarda ruh, tecrübeyi veya vibrasyon seviyesini kendi tecrübesi için yeterli bulmadığı için ceninde kalmaz.
Bu, ailenin özellikle yaşaması gereken karmik tecrübe ihtiyacıyla uyuşunca, ölü doğum, düşük veya kürtaj meydana gelir. Ruhun doğru aileye ve yere doğmasının yanısıra doğru zamanda doğması gerekir. Buradaki kozmik çalışmanın zorluğunu hayal edebiliyormusunuz?
Varlık ilk nefesini aldığı zaman bütün hayatı boyunca onunla kalacak olan eterik sistem içinde astrolojik olarak programlanmıştır. Bu sistem hangi dersleri ne dereceye kadar öğreneceğini gösterir. Bu model kişinin aurasında veya elektrik alanında okunabilir. Astrolojik kalıplar bütün geçmiş, şimdi ve gelecek karmik endikasyonları içerdiği için, kişi kesinlikle doğru zamanda ve doğru aileye doğması gereklidir.
Belki de geçmişte kendi çocuklarını bırakma tecrübesini dengelemek için bazı ailelerin başkasına doğmuş çocukları yetiştirme tecrübesine, doğum annesinin üzücü veya rahatlatıcı bir tecrübeye ihtiyacı vardır, belki de ilgisiz bir hayat yaşamıştır veya benzer bir tecrübeden barındırdığı keder vardır. Gelen ruh anne tarafından bırakıldığında bir kişinin yaşayabileceği en önemli bağlardan birinin kesimi tecrübesini edinmiş olur. Başka bir hayatta annelik bağına değer vermemiş veya istismar etmiş, kabul etmemiştir. Belki de sadece fazla değer vermemiştir, ailesini terk eden, onların canını yakan bir çocuk olmuştur. Başka hayatta reddettikten sonra şimdi bu hayatta reddetmeyi tekrar tecrübe etmeleri ve bunun Allah’ın planı olmadığını tamamıyla anlamaları gerekir.
Öte yandan, bu enkarnasyonda evlat edinen kadın umutsuzca anneliğe özgü tatmini arar. Muhtemelen anneliğin nimetlerini takdir edemediği için doğal olarak başaramamış olan anneye şimdi bir çocuk sahibi olma fırsatı verilmektedir. Bir vekil anne çocuğunu bırakmaktan vazgeçtiğinde bazen ruh belleği kıpırdanır ve bir sözleşme vaadinde olduğu gerçeği doğru olsa da bazen doğa göz ardı edilemez. İnfertilite durumunda olduğu gibi doğa da dürüstçe değerlendirilmelidir. Evrensel plan doğal çocuk ve doğal anneyi destekliyor olabilir. Tanrı, bir bebek söz konusu olduğunda sözleşmeyi umursamayabilir.
Annesinin ruh belleği ya da akaşık kaydı, çocuğunu ilk kez gördüğünde, dokunulabilir ya da rahimde başlayarak onun kendisine ait olduğunu fark eder. Vekil ilişkisinde bulunan babaların birçoğu kendilerini aldatılmış hisseder ve sık sık tohumlarından gelmiş olan çocuklarını almak için ölümüne savaşırlar. Böyle bir babada, gelen bir çocuğun reddedilmesi veya bir şekilde babalık bağının değerini anlamamış olması deneyimi ruh belleğinde olabilir.
Neden Buradayım? Amacınıza ve Potansiyelinize Yönelik Açıklayıcı Bir Kılavuz kitabından alıntılar. Yazan – Joyce Keller/Elaine J.Keller