Hayat nedir?
Ne gariptir ki 40 yaşına kadar bu soruyu sormak aklımın ucundan bile geçmedi…
Belki sordum ama, sanırım, cevaba motive olamayacak kadar hızlı geçtim yaralarımı, sabırsızlığımla, gençliğimle, öfkemle, kim bilir…
Şu günlerde ciddi ciddi soruyorum kendime; hayat nedir? diye…
Nasıl geçti, hadi 40 yılın hesabını yapalım diye !!!
Fatura biraz yüklü, pahalı, yaşanmamışlıklar, ertelenmişlikler var
Diyor ya şair ’’ bir daha gelsem, ilkbaharda çıkarır atardım ayakkabılarımı, sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla , ama heyhat artık 90 yaşındayım diye ‘’
Bazen düşünüyorum, pişmanlıkları, ertelenmişlikleri, olmayan birileri var mı dır; o kadar dolu dolu yaşayan ve aldığı her nefesin hakkını veren var mıdır diye? cevabı bilmiyorum ama, sosyal medyadan gördüğüm var galiba

Neyse, herkesin derdi kendiyle olmalı, ödediği, ödenecek bedelleri ile yolunu bulmalı, aldığı her nefesin bir sahibi olduğunu bilmeli ve iyi değerlendirmeli,
Nasıldı o söz, ‘’son gününmüş gibi yaşa’’ !!! iddialı ne mutlu yapabilene …YAPABİLECEKLERE
Hayatı basit yaşamak lazımmış aslında; plan yapmamak ama plansızda olmamak lazımmış , akışta kalmak dünyanın en zor şeyiymiş , AN da kalmak , ANI yaşamak … sözde hafif , yaşamda ağar bir cümle…
Ne öğrendin derseniz; her zaman ŞÜKÜR de olmak, ŞÜKÜR ETMEK, çok önemliymiş, başına ne gelirse gelsin, bunun bir tesadüf olmadığını bilmek ve neyi değiştirmen gerektiğini sorgulamak, bulmak ve ilerlemek lazım hayatta, asla kolay değil ama sanırım insan bilincinde yaşamak bunu gerektiriyor, hayatta, kimseyi yargılamadığınız zaman kendi kaderimizin önü açılır, yargılamak? herkes bu kadar kendi kaderinde olmalı iken neyi kimi ve ne hadle yargılamak?
Bazen ağar bedeller öderiz hayatta ama hepsi bize, bizde eksik olanı göstermek için, eksik olanı tamamlamamız için, kimimiz tamamlar, kimimiz belki bir sonraki karma haritasını çıkartır, belki bu hayatın karması sadece bu hayatın içinde ödenir? kim bilir?
İçimiz bilir … insan kendi ile hesaplaşmaya başladığında önce kaçar ama eğer değişmek, gelişmek, en önemlisi ilerlemek istiyor ise mutlaka vakti geldiğinde o hesaplaşma yapılır, korkular su yüzüne çıkar, korkularıyla yüzleşir insan, … vakit ne zaman gelir? illa ki gelir …
Sanırım ben ne kadar dirensem de, sonunda yapmaya başladım hesabımı, bakalım hayat yeni yaşımda bana neler getirecek?
Ne diyor Sezen Aksu, ‘’gelsin hayat bildiği gibi…’’
Hayat bildiği gibi gelsin, nasıl gelirse gelsin sen iyi ol, her zaman şükür et , sahip olduklarına , olamadıklarına , hepsine şükür et , yardım et, yarını gerektiği kadar düşün eğer bugününü mahvedecek kadar seni ele geçirdi ise o zaman inancını sorgula , eğer yaradan ile bağını bulabildiysen o zaman; bırak, yarını ,senin bugün yaptıkların ile o planlasın , ilahi akışa her zaman güven ve unutma TANRI seni seviyor , tıpkı anne babaların evlatlarını ne olursa olsun her zaman sevdikleri ve sakındıkları gibi , bunu sakın unutma ,kimseyi yargılama , unutma herkes kendi hayatında , kendi romanında …herkes kendi romanının baş rolü.
Empati kur bu önemli ama asla ve asla başkasının acısını kendine çekme, unutma, o, onun hayatı ve onun büyümek, anlamak için o acıya ihtiyacı var … bir de böyle bak ve zor durumda olan herkes için dua et , bilemezsin o duanın sana ne zaman ve nasıl döneceğini …
Bunlar yapmadıkların değil belki ama FARKINDA OL; farkında olarak yap …
Yani büyü SENEM …
Büyü ama yine hep küçük kal
Bir de günü yaşamayı dene bakalım, nasıl olacak?
Ve kendi kalbini rahatlatmak, kendi önünü açmak için AFFET, tıpkı affedilmek için yaratana yalvardığın gibi, bilemezsin affedemediklerinin yaratana nasıl yalvardıklarını …
Tecrübeyi al, hayatına dönüştür ve daima ileri bak, içindeki sese kulak ver, onu duymayı öğren ve seni yönlendirmesine izin ver,
Bugün Su‘cuğun doğum günü, senin de FARKINA VARARAK yaşadığın İLK GÜN olsun …

Ve haftalardır, hatta tanıştığın günden beri sana bu farkındalığı yaşatmaya çalışan,
Gürbüz Dayı ‘ ya bir teşekkür olsun…

Teşekkürler Gürbüz Dayı …

İyi ki girdin hayatıma, umarım hep olursun…
Senem Şencan